:39:02
"Bir vârisin olsun istersin, deðil mi,
Max, kýymetli Manderley'in için?"
:39:07
Sonra gülmeye baþladý.
:39:08
"Ne gülünç. Alabildiðine,
inanýlmaz gülünç."
:39:12
"Kusursuz bir anne olurum,
týpký kusursuz bir eþ olduðum gibi."
:39:15
"Kimse bir þey anlamaz."
:39:17
"Bu, sana hayatýnýn heyecanýný
tattýrmalý, Max..."
:39:19
"...oðlumun günbegün büyüdüðünü
seyretmek..."
:39:22
"...ve sen öldüðünde,
Manderley'in onun olacaðýný bilmek."
:39:26
Benimle yüz yüzeydi...
:39:29
...bir eli cebinde...
:39:31
...diðerinde bir sigara.
:39:34
Gülümsüyordu.
:39:36
"Evet, Max, bu konuda ne yapacaksýn?"
:39:42
"Beni öldürmeyecek misin?"
:39:46
Bir an delirdim galiba.
:39:50
Ona vurmuþ olmalýyým.
:39:56
Gözleri üzerimde, ayaða kalktý.
:39:58
Sanki zafer kazanmýþ gibiydi.
:40:03
Ve yine bana doðru yürümeye
baþladý, gülümseyerek.
:40:07
Birden sendeledi ve düþtü.
:40:15
Yere baktýðýmda- sonradan asýrlar
sürmüþ gibi gelmiþti- öylece yatýyordu.
:40:19
Kafasýný bir gemi palangasýnýn
sert kýsmýna çarpmýþtý.
:40:26
Neden hâlâ gülümsediðini merak
ettiðimi hatýrlýyorum...
:40:30
...sonra da ölmüþ olduðunu
fark ettiðimi.
:40:32
Ama onu sen öldürmemiþsin!
Bir kazaymýþ!
:40:35
Kim inanýrdý ki bana?
Bilincimi kaybetmiþtim.
:40:39
Sadece bir þey, herhangi bir þey
yapmam gerektiðini biliyordum.
:40:43
Onu dýþarý, tekneye taþýdým.
:40:46
Çok karanlýktý.
Ay yoktu.
:40:49
Kabine koydum onu.
:40:52
Tekne kýyýdan yeterince uzaklaþýnca,
elime bir keski alýp...
:40:55
...gövdenin döþemesine defalarca
vurdum.
:40:57
Deniz musluklarýný da açýnca,
su daha hýzlý girmeye baþladý.