:32:04
Bu olmamış.
Yerine koy lütfen.
:32:20
- Sen kuş musun?
- Ne?
:32:21
- Bunlar kuş yemi.
- Kesinlikle.
:32:23
- Yerine koy, başka bir şey alalım.
- Ama kuş yemini severim.
:32:30
- Hayır, sen seç.
- Sen seç.
:32:42
Bronte.
:32:44
Bu sensin.
:32:46
- Louren, burada ne arıyorsun?
- Burada ne mi arıyorum?
:32:50
- Bilirsin. Yiyecek alıyorum.
- Burası senin evine uzak.
:32:54
Annem birkaç şey almamı istedi
onları kendi marketimde...
:32:58
bulamadığım için geldim,
yeni evini ne zaman göreceğim?
:33:00
Merhaba.
:33:02
Merhaba.
:33:07
Birlikte misiniz?
:33:09
Sayılır. Bu eski bir dostum,
George Forey. Bu da arkadaşım Louren.
:33:14
- Merhaba Louren.
- Bu aksan. Sen Fransız'sın değil mi?
:33:18
Harika. Bu çok tuhaf. Son günlerde
hayatımdaki her şey Fransa kökenli.
:33:22
Pazartesi Fransız malı ceket aldım.
Çarşamba bir Fransız filmine gittim.
:33:26
Ve dün gece Tony
Fransız yemeği yiyelim dedi.
:33:29
Tuhaf bir durum ne denirse,
rastlantı ya da kader.
:33:33
Evet, öyle.
Bence bir rastlantı.
:33:37
Tanıştığımıza sevindim
Bronte'nin Fransız dostu.
:33:42
Yine Fransız yemeği isterseniz,
ben pişiririm. Bronte'de.
:33:58
Teşekkür ederim.
En son altı ay önceydi.