1:17:03
Siz bir uca oturmuþsunuz, o da öteki uca,
bunu çok tuhaf bulmuþ...
1:17:08
çünkü masa çok uzunmuþ.
1:17:10
Tatlýn nasýldý?
1:17:12
Willie O'Keefe'yi hatýrlayabildiniz mi?
1:17:14
Kesinlikle hayýr.
1:17:16
Ama gerçekten de...
1:17:18
güzel bir Chippendale yemek masam var.
1:17:20
Çoðu zaman bir arkadaþým bir uçta oturur,
ben de diðer uçta.
1:17:23
Uzun bir yemek masasýnýn anlamý budur zaten.
1:17:27
Yemeðin nefaseti de bu zevke eklenir.
1:17:30
Sanýrým bir de üniformalý garson olur.
1:17:32
Bu da zarafet katar. Ara sýra...
1:17:34
böyle zaaflarým olduðunu itiraf ederim.
1:17:36
Ben ona Smedley derim.
1:17:39
Asýl adý Frankie Jenkins'dir,
ama yemek sýrasýnda çok kaba kaçar.
1:17:43
Bir düþünün, mutfaða dönüp baðýrýyorum...
1:17:45
''Frankie!''
1:17:51
Bütün bunlarýn anlamý nedir?
1:17:54
Yemekten sonra,
seks için ona para ödemiþsiniz.
1:17:59
Bu kesinlikle çok saçma.
1:18:01
Sevgili Bay Garrison, Fransýz Mahallesinde
hayal gücü geliþmiþ adam çoktur.
1:18:06
Her þeyi söyleyebilecek ve yapabilecek
pis gençserseriler!
1:18:09
Bay O'Keefe'nin söylediðine göre...
1:18:11
David Ferrie yanýnda baþka bir genç adamla
evinize gelmiþ.
1:18:15
-Kim?
-David Ferrie.
1:18:18
Bu adý bilmiyorum.
1:18:20
Bay O'Keefe'yle hiç tanýþmadýðýma göre,
Bay Ferrie'yle de tanýþmýþ olamam.
1:18:36
Sen benimsin yavrum.
1:18:38
Dördünüz sabahýn erken saatlerine kadar
eðlenmiþsiniz.
1:18:41
Þu fotoðrafa bakýn.
1:18:44
Bu kadar tuhaf görünüþlü biriyle
hiçtanýþmadým.
1:18:54
Buna ulaþmanýzýn tek yolu, aynen dediklerimi
yapmanýz. Doðru adam benim.