:37:01
En azýndan þu anda eðleniyorum.
:37:04
O pislik öldüðü için hiç üzgün deðilim.
:37:07
Üzüldüðüm benim deðil,
senin öldürmen.
:37:26
- Merhaba?
- Slocumb ile konuþmalýyým.
:37:30
Seninle konuþmak istiyor.
:37:37
- Merhaba. Louise?
- Selam.
:37:39
Orada iþler nasýl gidiyor?
:37:41
Tuhaf. Çýð gibi büyüyen bir
olayla karþý karþýyayýz.
:37:44
Ama hala bizimlesin ve
hala bu dünyadasýn.
:37:48
Aslýnda deðiliz ama onu
buradan görebiliyoruz.
:37:53
Bana inan.
:37:55
- Louise seni tanýyor muþum gibi.
- Aslýna bakarsan, hayýr.
:37:58
Her an daha derine batýyorsunuz.
:38:00
Bütün olanlarýn kaza olduðuna
inanýr mýsýn?
:38:03
Sana inanýyorum. Buna herkesin
inanmasýný istiyorum.
:38:07
Sorun þu, bir kaza gibi gözükmüyor.
:38:10
Ve olanlarý anlatmak için burada deðilsin.
:38:14
- Yardýmýn gerek. Harlan Puckett...
- Onu konuþmak istemiyorum.
:38:17
- Teslim olmak ister misin?
- Hiç sanmýyorum.
:38:22
Üzgünüm. Seni cinayet suçundan
tutuklamak zorundayýz.
:38:25
Canýný kurtarmak ister misin?
:38:27
Biliyor musun, bazý kelimeler ve
cümleler beynimde yankýlanýyor.
:38:32
Mesela "hapishane", "vücut aramasý",
"elektrikli sandalye",
:38:36
"müebbet hapis", ne konuþtuðumu
anlýyor musun?
:38:38
Buradan canlý kurtulmak ister miyim?
:38:41
Bilemiyorum. Ben...
:38:48
Bilemiyorum. Bunun hakkýnda
düþünmemiz lazým.
:38:51
Louise...
:38:54
Elimden geleni yaparým.
:38:58
Kaçmaný gerektiren þeyi biliyorum.
Texas'ta baþýna gelenleri de.