:38:02
Aþaðýdaki þehirlerin haritasýný çýkarttým.
:38:07
Dünya büyük bir tufanla yaratýlmamýþ.
Sonradan suyla kaplanmýþ.
:38:10
- Saçmalýk!
- Hayýr, bu doðru.
:38:13
Bunu gözlerimle gördüm. Bir ülke var.
Hemen altýmýzda.
:38:18
- Ama artýk kuru deðil.
- Kuru olan var.
:38:21
Enola orada bulunmuþ.
Artýk eminim. Onun çizdiklerini gördüm.
:38:26
Demek Enola'yý kurtarma nedenin bu.
Toprak Ülke'yi bulmak.
:38:29
Toprak Ülke umurumda deðil.
:38:32
Bu çük gülünç.
Dumancýlar'ýn peþine düþecekmiþ.
:38:35
Nerede olduklarýný bile bilmiyor.
:38:37
- Bence býrakalým gitsin.
- Onsuz daha rahat oluruz!
:38:42
Yaþýyorsa, onu sana geri getireceðim.
:38:45
Unut onu, Helen.
Onu buraya getirirse, bizi öldürürler!
:38:50
Böyle duramam. Ona yardým etmeliyiz.
Bunu tek baþýna baþaramaz.
:38:53
Üzülme, bir tanem.
Tek baþýna olmayacaksýn.
:39:03
O dövmeyi hâlâ çözemedin mi?
:39:06
Düzgün olsa daha kolay olurdu.
Büyük ve düzgün.
:39:09
- Düzgün durmasý lazým.
- Ne öneriyorsun?
:39:11
Bunu kesip alalým.
Gerelim, açalým.
:39:16
- Böylece daha iyi görebiliriz.
- Ben çaðýrana kadar onu aþaðýya götürün.
:39:19
Aziz Joe, çok yaklaþtýk.
:39:24
Yüz yýllýk utanç bitecek.