1:29:01
-Evet. Onu öldürdüler.
-Bir þey içmeliyim.
1:29:13
Ýster misiniz?
-Evet.
1:29:32
Bu garip bir iyilik.
-Farkýndayýz.
1:29:37
-Bunu pek sanmýyorum.
-Önemli bir þey olduðunda...
1:29:43
sana gelebileceðimi söylemiþtin.
-Benim aklýma daha cok...
1:29:47
maç biletleri falan geldi.
-Bana maç bileti gerekmiyor.
1:29:53
Tanýk gerekiyor.
-Peki ya onlarýn öldürdüðü o adam?
1:29:59
Onun deðeri neydi?
-Bana göre hiçbir þey.
1:30:04
-Neden? Anlat bana.
-O, Wilkinson'da bir gardiyandý.
1:30:22
-Peder Bobby yalan söyleyecekse,
gerçekleri bilmeliydi.
1:30:27
Söylediklerimin bu odanýn duvarlarý
arasýnda kalacaðýndan emindim.
1:30:32
Carol'ýn da bunu bilmeye
hakký vardý.
1:30:35
-Biz daha cocuktuk!
Bu çok, sertti. Bizi tuttular.
1:30:45
-Onlara tüm iskenceleri anlattým.
Sürekli dua ettiðimizi...
1:30:49
fakat bize kimsenin yardým
etmediðini onlara anlattým.
1:30:55
Onlara her þeyi anlattým.
-John her gece çýðlýk atardý.
1:30:58
Bu bütün koridorda duyuluyordu.
O da peder olmak isterdi.