1:12:00
Hiçbir yere gidemeyecek olan kýzlar,...
1:12:02
..düþlerinde Siyam tapýnaklarýna gidiyorlar...
1:12:06
..veya yapraklardan sopalarla
sedef kaplý Japon odasýný düzenliyorlardý.
1:12:13
Biz de ayný kataloglarý sipariþ ettik...
1:12:16
..ve, sayfalarý çevirirken,
kýzlarla tepelerde dolaþtýk,...
1:12:20
..arasýra durup sýrt
çantalarýna yardým ederek,...
1:12:24
..ellerimizi onlarýn sýcak,
nemli omuzlarýna koyarak...
1:12:27
..ve papatya gibi güneþ batýþlarýna dalarak.
1:12:31
Bir su pavyonunda onlarla çay içtik.
1:12:35
Canýmýz ne istiyorsa yaptýk.
1:12:38
Cecilia ölmemiþti.
Kalküta'da bir gelindi o.
1:12:45
Kendimizi o kýzlara yakýn
hissedebilmemizin tek yolu...
1:12:47
..bu imkansýz tatiller vasýtasýylaydý.
Hayalleri bizi sonsuza kadar etkileyerek,...
1:12:52
..daha mutlu olmamýzý saðlýyorlardý.
1:12:57
Lisbon kýzlarý, onlar hakkýnda
toplayabileceðimiz ne varsa toplayan
bizlerin akýllarýndan hiç çýkmýyorlardý.
1:13:02
Fakat onlar kayýp gidiyorlardý.
1:13:05
Gözlerinin rengi kayboluyordu,
gamzeleri ve benleriyle beraber.
1:13:10
Beþten dörde düþmüþlerdi,...
1:13:12
..ve hepsi hiçlikte yaþýyorlardý,
gölgelere dönüþerek.
1:13:16
Eðer bizimle irtibat kurmasalardý,
onlarla iletiþimi tamamen kaybedecektik.
1:13:20
Tamam, bir uzun,...
1:13:23
..iki kýsa...
1:13:25
-..ve bir uzun.
- Mm-hm.
1:13:27
Aldýn mý? Ýþte bu.
1:13:32
"yardým edin."
1:13:35
"gönderin...
1:13:38
..bo...
1:13:40
..bo."
1:13:43
- Bo-bo?
- Bo-bo.
1:13:45
Söylediði bu iþte: bo-bo.
1:13:48
"bo-bo gönderin"?
Senin mors alfabesini bildiðini sanýyordum.