Unbreakable
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:57:03
Düþünmüþtüm ki 'sen babam olduðun için...
:57:07
Düþünmüþtüm ki ben de senin gibi olabilirdim.
:57:12
Ben senin gibi deðilim.
:57:16
Sen benim gibisin.
:57:19
Ýkimiz de yaralanabiliriz.
:57:23
- Ben sadece sýradan biriyim.
- Hayýr, deðilsin.

:57:27
Neden hep bunu tekrar ediyorsun?
:57:37
Elijah Price bugün merkezde
beni ziyarete geldi.

:57:41
Tanrým.
:57:44
Hiçbir þey yapmadý. Sadece...
:57:47
teorisini anlattý.
:57:50
Hastalar böyle yaptýðý zaman üzücü oluyor.
:57:52
Gerçekliði kaybediyorlar.
:57:59
Joseph, kahrolasý, ne yapýyorsun?
:58:02
Oh, Tanrým.
:58:04
Ýnanmýyorsun. Sana göstereceðim.
Sen yaralanmazsýn.

:58:07
O silah dolu deðil. Kurþunlarý nerede
sakladýðýmý bilmiyor.

:58:10
Yýlýn çaylaðý yýllýðýnýn içinde.
:58:13
Joseph, silahý doldurdun mu?
:58:16
- Yaralanmayacaksýn.
- Elijah yanýlýyordu.

:58:20
- Elijah ile ne zaman tanýþtý?
- Ben tanýþtýðýmda benimleydi.

:58:22
Kimse ona inanmýyor.
:58:24
Joseph, dinle beni.
:58:27
Bazen insanlar Elijah gibi uzun zaman
hasta olduklarýnda...

:58:32
aklen de hastalanýrlar, ve
gerçek olmayan þeyler düþünmeye baþlarlar.

:58:36
Bana babanla ilgili ne düþündüðünü
anlattý. Dedikleri doðru deðil.

:58:40
Size göstereceðim.
:58:44
Þu, havuzda nerdeyse boðulan--
çocuk hakkýndaki o
hikayeyi duydun mu?

:58:48
Orda bahsedilen çocuk bendim.
Nerdeyse ölmüþtüm. O bendim.

:58:51
- Yalan söylüyorsun.- Yalan söylemiyorum, tamam mý?
Sadece bunu hatýrlamýyordum o kadar.

:58:53
Joseph, biliyorsun baban
üniversitede yaralanmýþtý.

:58:55
Biliyorsun onu.
Onun hakkýnda her þeyi biliyorsun.

:58:59
Yapma.
Ölecek,Joseph.


Önceki.
sonraki.