1:09:26
David, Ben Elijah.
1:09:28
Seninle çok açýk konuþtum.
1:09:30
Tekrar aklýma bunlarý sokan
bir konu oldu--
1:09:33
Yüzyýlýn çizgi romanlarý 117.
1:09:35
Bu, þeytani birlik
içindekilerin...
1:09:37
süper kahramanýn
zayýf yanlarýný araþtýrdýðý sayý...
1:09:39
çünkü hepsinin bir zayýf yaný vardýr,
týpký senin gibi.
1:09:43
Senin kemiklerin kýrýlmýyor.
Benimkiler kýrýlýyor. Burasý açýk.
1:09:47
Senin hücrelerin, bakterilere
ve virüslere benimkilerden farklý tepki veriyor.
1:09:50
Sen hasta olmuyorsun.
Ben oluyorum. Bu da çok açýk.
1:09:54
Fakat bir nedenle sen de ben de
suya karþý ayný tepkiyi veriyoruz.
1:09:59
çabuk yutuyoruz, boðuluyoruz.
1:10:01
Ciðerlerimize birazý girdiðinde, boðuluyoruz.
1:10:04
Ne kadar gerçek dýþý görünürse görünsün,
sen ve benim aramýzda bir iliþki var.
1:10:09
Ayný eðri üzerindeyiz,
sadece karþýt uçlarda.
1:10:13
Gelmek istediðim nokta þu ki
þimdi, daha önce bilmediðimiz bir þey biliyoruz.
1:10:17
Senin zayýf bir yanýn var-- su.
1:10:21
Bu senin kriptonite'ýn gibi.
1:10:24
Beni duyuyor musun, David?