Unbreakable
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:32:20
Bu Johann Davis'in
ilk çizimlerinden biri.

1:32:24
Caninin gözlerini gördün mü?
1:32:26
Onlar diðer karakterlerden
daha iriler'.

1:32:28
Dünyayý nasýl bir yamuk perspektifle
gördüklerini ima ediyor--

1:32:35
normalden farklý.
1:32:37
Korkutucu görünmüyor.
1:32:39
Mm-hmm. Benim de oðluma dediðim buydu.
1:32:42
Ama onun dediðine göre her zaman iki tür var.
1:32:44
Kahramanla elleriyle savaþan
cani bir asker var...

1:32:49
ve sonra asýl tehdit olan--
kahramanla zekasýyla savaþan

1:32:53
mükemmel baþ düþman, þeytan var...
1:32:55
Siz Elijah'ýn annesi misiniz?
1:32:57
Öyleyim. Satýþta ona yardým ediyorum.
1:33:01
Memnun oldum. Ben David Dunn.
1:33:04
Sizden bahsetti.
1:33:06
Arkadaþ olmaya baþlamýþsýnýz.
1:33:08
Öyle.
1:33:10
Bugün iyi görünüyor.
1:33:13
Onunla gurur duyuyorum.
1:33:16
Hayatýnda çok zor þeyler atlattý--
1:33:19
Birkaç kötü düþüþ
onu kýrdý.

1:33:23
Mm-hmm. Kötüydüler...
1:33:27
ama baþardý.
1:33:29
Evet, baþardý.
1:33:32
O bir tür mucize.
1:33:37
Evet, Öyle.
1:33:42
- Burda olduðunuzu ona söyleyeyim.
- Teþekkür ederim.

1:33:46
Bir þeyler baþaracaðýz.
Her zaman baþarýrýz.


Önceki.
sonraki.