:17:01
Ekranda giymeme izin var.
:17:03
Sorun deðil
:17:06
Bu The Clash.
Ve þarký da So it goes.
:17:09
Ve gittiði gibi gidip,
sonunda bitti.
:17:11
Þimdi, iyi müzik dinlemek
istiyorsanýz, arabaya atlayýp,
:17:15
Her cuma Russel klüpteki
Fabrika'ya gitmeniz gerekiyor.
:17:19
Devam edin ve
ilahi okuyun. Ýyi geceler.
:17:27
Bayaðý insan var. Onlarý
içeri alýrlarsa, iyi seyirci olacak.
:17:31
- Geri zekalý pislik.
- Ýbne.
:17:34
- Bu çok orjinal.
- Senin saçýn gibi.
:17:36
- Salak.
- Neden insanlarýn onunla böyle konuþmasýna izin veriyor?
:17:39
Ne dedikleri umurunda deðil.
Yeter ki ondan bahsetsinler.
:17:42
Bunu biliyorsun Alan.
:17:43
- Beni seven biri.
- Sizi seviyorum. Bir imza?
:17:46
- Adýn ne?
- John.
:17:49
- Merhaba Mark.
- Merhaba. Tamam mý?
:17:54
Programýný özledim,
o yüzden belki geri getirebiliriz diye...
:17:57
- Onlarla konuþtum..
- Geri gelmesini istemiyor.
:17:59
Sonsuza kadar bitmesini istiyor,
böylece bir efsaneye dönüþebilir.
:18:03
Semiotik bir adamým var.
Cevabýn bu.
:18:06
- Sana bir þeyler alayým mý?
- Olabilir.
:18:09
Tamam. Pekala.
:18:13
Wilson, seni pis salak!
:18:15
Bu orjinal.
:18:17
Ýçkin geliyor.
:18:19
- Arkadaþýn mý?
- Solistimiz.
:18:21
Nasýlsýn Steve?
:18:24
Merhaba, Tony Wilson.
Tanýþtýðýmýza memnun oldum
:18:29
Bana vuracak mý?
:18:31
- Bana yakýn duruyordun.
- Biliyorum. Yakýn olmak istedim.
:18:34
- Neden?
- Çünkü sen ibnesin dostum.
:18:36
Biliyorum, ilk seferinde seni duydum.
:18:47
Þarký söylemesini engellemelisiniz.
:18:50
Bu avant-garde. Sen anlamazsýn.
:18:54
O çok zavallý.
:18:59
- Provokatif.
- Provokatif zavallý.