1:01:03
Burada Bobby Ray'in canýný sýkacak
birþey olduðunu düþünen var mý içinizde?
1:01:07
Ah, Clinton'un nefesi mi?
1:01:12
Sen hala dün geceki Bobby Ray deðil misin?
1:01:14
En son kontrol ettiðimde öyleydi,
evet.
1:01:16
Peki, o halde, sana bir içki
ýsmarlayacaðým.
1:01:20
Sen gerçekten benim tipim deðilsin.
1:01:30
Oh, tatlým, sen...
bunu bardaðýn aðzýndan içersin.
1:01:32
Deep South camlarýný kim yaptýðýný görmeye çalýþýyorum.
1:01:36
Bunu New York'ta alýp alamayacaðýmý merak ediyorum.
1:01:38
Güzel.
1:01:39
Hey, Jake,
Mel bilmek istiyor ki...
1:01:42
o bu snooty-faluty bardaklarý
nerede bulabileðini.
1:01:46
Niçin bana soruyorsun?
1:01:47
Oh, bilmiyorum.
Çünkü belki sen...
1:01:51
Sen tümüyle spiffed up'sýn.
ve... ve hepsi bu.
1:01:54
Bir þey mi kaçýrdým?
1:01:57
Biraz saygý gösterelim.
1:02:11
Jake,
en son ne zaman seninle dans pistindeydik?
1:02:13
Clinton'ýn burada iki sol ayaðý var.
1:02:15
Pekala, Bayan. Taylor,
Onur duyarým.
1:02:18
Haydi yapalým. haydi.
1:02:19
haydi, Mel,
buraya gel!
1:02:22
Pekala, siz dansýn efendileri deðil misiniz?
1:02:26
Göründüðüm gibi beceriksiz deðilim.
Sadece zamanýn geçmesini engelleyemiyor.
1:02:29
Bunu bana kanýtlamak zorundasýn.
1:02:47
Biliyorsun, o baya iyi.
O sen olabilirdin.
1:02:49
Oh, söylediðin þeye bak.
Onu bana ver.
1:02:56
Þu ikisine bak birbirlerine ne kadar yakýþýyorlar.
1:02:58
Niçin böyle savaþýyorlar?