:17:00
Kahretsin, iþte bu yüzden oldum.
:17:03
Ýç Savaþ'ta her biri
birer bacak kaybetmiþlerdi.
:17:06
Büyük-büyükbabam Galloway,
sol bacaðýný kabetmiþti..
:17:08
ve büyük-büyükbabam Reid
saðýný.
:17:12
Galveston'da bir ayakkabý dükkanýnda karþýlaþtýlar.
:17:15
Sonrasýnda her yýl, ayný günde, o dükkanda buluþup...
:17:19
ikisi için bir çift yeni ayakkabý aldýlar.
:17:21
- Benimle dalga geçiyorsun.
- Hayýr, efendim.
:17:23
Tanrýya yemin ederim.
:17:26
Neyse, birinin bir kýzý vardý,
diðerinin de bir oðlu,
yani benim büyükanne ve büyük babam.
:17:30
Ayakkabý numaralarýnýn ayný olmasýnýn
ne kadar garip olduðunu farketmiyor musun?
:17:35
Bilmiyorum, Albayým.
Olmasý gerekiyormuþ, sanýrým.
:17:38
Öyle.
:17:41
Olmasý gerek.
:17:44
Efendim, Galloway'ler bu ülkenin katýldýðý
tüm savaþlarda yeralmýþtýr.
:17:48
ama sýra buna geldiðinde,
savaþý bitirebileceðimi düþünmedim.
:17:53
sadece, belki birini deneyip,
anlayabileceðimi düþündüm.
:17:57
Belki, evdekilerin de
anlamasýna yardým ederdim.
:18:02
Þimdi anlýyorum ki...
:18:05
kamera kullanmada
silah kullanmaktan daha iyiyim.
:18:11
Ee...
:18:14
Bunu atlatabileceðini kesinlikle umuyorum.
:18:17
Sizin de, Albay.