:17:00
Oh, deðil, öyle mi? Pekala.
:17:09
Robertson davasý gerçekte nasýl gitti,
söyleyeyim sana.
:17:12
Silahýmýn soðumasý lazým
:17:13
çünkü geçen ay o sikik ibneyi vurdum,
deðil mi?
:17:15
Bobby'nin test edildiði zamanlardý.
:17:17
Oradaydýk, sokakta duruyorduk,
:17:19
bekliyorduk, Robertson koþarak geldi.
:17:20
Bobby'nin önündeydi.
:17:21
Birbirlerinin gözlerine bakýyorlardý...
:17:22
ödleri kopmuþtu.
:17:23
Robertson ''böö'' dedi,
Bobby de silahýný düþürdü
:17:24
ve ortada sepet gibi kaldý.
:17:26
Sally, Bobby lanet silahýný düþürdü,
tamam mý?
:17:30
Bunu dinlemek istemiyorum.
:17:32
Dinle, dinle, çünkü çok iyi.
:17:34
Ben de uzanýp Bobby'nin silahýný aldým.
:17:36
ve dedim ki...
:17:37
Hey, sen, Gee-Don, ya da Gee-Q,
ismi her neyse.
:17:39
Döndü.
:17:40
Ve ''böö''!
:17:41
Gözü patlayýverdi.
:17:42
Þanslý bir atýþtý, kabul ediyorum.
:17:44
Mevzu þu,
:17:45
Bobby'e tetiði
çekmesi için izin verdim,
:17:47
büyük bir utanç yaþamasýn diye.
:17:49
O tatlý hakkýnda bunu nasýl buldun?
:17:51
Siktir.
:18:14
Ve neden içtiðimi merak ediyorsun.
:18:43
Hepsi bu mu?
:18:46
Bir polis olduðuna emin misin?
:18:53
Bana sadece çavuþ de.
:18:55
Soyisim kullanma.
:18:57
Evet, þimdi neyim var--?