:06:06
-Öyle.
-Hey, Jon. Cenazeye mi geliyorsun?
:06:09
Selam, Sean. Evet.
Bir uçak bulur bulmaz.
:06:12
-Ne zaman burada olursun?
-Tören ne zaman?
:06:17
Saat 3'te.
Babam gelmeni isterdi.
:06:20
Orada olacaðým, Sean.
Orada olacaðýmý söylemiþtim.
:06:23
Güzel.
:06:40
Merhaba, lütfen otur.
:06:50
-Yemek istemediðinden emin misin?
-Hayýr, acelem var. Gitmeliyim.
:06:54
Son altý ay boyunca,
Paris'i hiç mi sevmediðini merak ettim.
:07:00
-Sen olmadan ne yaparým ki?
-Bence oldukça güzel idare ederdin.
:07:05
Ýdare etmek mi? Baþka bir arkadaþ bulmak mý?
Her seferinde kim geliyor?
:07:12
-Gökten düþmüyorlar.
-Pek ala, Dunois yanýnda.
:07:16
Evet, Dunois. Saðlam ölçüler gerektiðinde
oldukça iþe yarýyor.
:07:26
Bu ne demek oldu?
:07:29
-Ýkna kabiliyeti.
-Ne için?
:07:32
-Son bir iyilik için.
-Gitmem gerektiðini söylemiþtim.
:07:35
Küçük bir iyilik. Küçük bir paketi alýp
Almanya'ya götürmeni istiyorum.
:07:40
Kiþisel iliþkilerinden sonra,
tabii ki.
:07:43
Alýcýnýn adresi arkada.
:07:52
-Sence uygun mu?
-Senin karýþmaný istemiyorum.
:07:55
Paket Versay'da.
Dunois sana yardýmcý olacak.
:07:59
Ýki Rus Atina'dan getirdiler.
Ýkiside Fransýzca konuþamýyor.