:05:23
Afedersiniz...
:05:27
Bunu kaIdýrabilir misiniz?
:05:30
- Dudaklarýma yapýþtý.
- Ne?
:05:32
Sigaramý alabilir misiniz?
Yapýþtý.
:05:36
Evet, tabiki.
:05:41
Üzgünüm...
:05:44
- Nerelisin? Ýngiliz mi?
- Hayýr, Amerikalýyým.
:05:47
Þimdi yapabilir misin?
:05:52
- Adýn ne?
- Matthew.
:05:55
Buraya çok geliyorsun.
Ame kimseyle konuþmuyorsun
:05:58
- Neden hep yaInýzsýn?
- Pek kimseyi tanýmýyorum.
:06:03
- Neden kapýlara zincirlisin?
- Ben kapýlara zincirli deðilim.
:06:11
Aþýrý temizsin...
:06:13
Sinema yý bukadar seven biri için.
:06:16
Jacques'i bilir misin?
:06:18
Eðer bok sýçabilseydi,
Jacques gibi kokardý.
:06:21
Kardeþim onunla konuþmaya gitti.
:06:23
Geri geldiðinde,
Jacques in kokusunu üzerinde alabilirsin.
:06:25
Domuzlarla beraber olmak gibidir.
:06:29
- Ýngilizceyi gayet iyi konuþuyorsun.
- Ne?
:06:31
- Ýngilizceyi gayet iyi konuþuyorsun.
- Annem Ýngilizdir.
:06:35
Theo nerede.
Onunla tanýþtýrdýðýmda, sadece...
:06:37
- bi selam ver.
- Hadi.
:06:39
Truffaut, Godard, Chabrol, Rivette,
:06:42
ve Renoir, Jean Rouch,
Rohmer da burada.
:06:45
Signoret, Jean Marais
ve tanrý bilir daha kimler.
:06:48
Marcel Carne de.
:06:49
Carne neden burada?
:06:51
Ne yapmalýyýz?
Kalalým mý gidelim mi?
:06:54
Bilmiyorum.
:06:56
Theo. Bu Matthew.