1:12:12
Hey, asker!
1:12:16
- Ben mi?
- Evet, sen. Nerelisin?
1:12:19
- Cephedeki MASH birliðinden.
- Hayýr, memleketin neresi.
1:12:23
Doðu yakasýnda.
1:12:25
Hiç yaralandýn mý?
1:12:30
Evet, biraz... hafif...
1:12:32
- Annenle konuþmak ister misin?
- Annem öldü.
1:12:38
Üzgünüm.
1:12:40
- Mümkünse babamla konuþmak isterim.
- Evet, olur.
1:12:45
Selam, Baba.
1:13:11
Affedersiniz. Bu genci muayene ediyordum,
1:13:16
ordumuza katýlabilir mi diye.
1:13:19
Biliyorum. Selam Ho-Jon. Nasýl gidiyor?
1:13:22
Kalp atýþý çok hýzlý
1:13:25
ve hipertansiyonu var.
1:13:28
Öyle mi?
1:13:32
Öyleyse askerlik yapamaz, öyle deðil mi?
1:13:34
Önce öyle düþündüm. Ama belgelerini
gördüm. Amerikan hastanesinde çalýþmýþ.
1:13:39
Orada bir sürü ilaç var.
Yanlýþlýkla ilaç almýþ olabilir.
1:13:43
- Bunu niye yapsýn ki?
- Kim bilir?
1:13:46
Gerçeði öðrenmek için onu birkaç gün
burada tutacaðým.
1:13:50
Yarýna çarpýntý ve tansiyonu geçebilir.
1:13:53
- Bak...
- Ona þimdi veda etmenizi öneririm.
1:13:56
- Doktor, ben...
- Ýyi bir denemeydi. Hadi, Ho-Jon.