:12:01
Sevgili oðlum, benden özür dilemene gerek yok.
Burada hepimiz açýk görüþlüyüz...
:12:06
Katoliklere, hatta koyu Katoliklere
karþý bile bir önyargým yok.
:12:10
En yakýn arkadaþlarýmdan
bazýlarý koyu Katoliktir.
:12:15
Bana babandan bahset.
Onun adý da Tindle mýydý?
:12:18
Hayýr, Tindolini'ydi.
:12:20
Ama o günlerde böyle bir isminiz varsa
:12:23
dondurmacýlýk yapmak zorundaydýnýz.
:12:25
Babam bir saatçiydi ve bizlerin
:12:27
birer Ýngiliz olmamýzý istediði
için adýný deðiþtirdi.
:12:30
Ýngiliz "olmak".
:12:34
Baþarýlý bir adam mýydý?
:12:36
Hayýr. Aslýnda deðildi.
:12:39
O günlerde sadece saat tamir
ederek yaþamayý bekleyemezdiniz.
:12:43
Sonunda meteliksiz kaldý.
Böyle olacaðýný ona söylüyordum.
:12:46
Hmm. Öyleyse senin için bir
yük haline gelmiþ olmalý.
:12:51
Evet, biraz öyleydi.
:12:54
Asla geri dönmedi.
:12:57
Hala Soho'da yaþýyor ve hala o kadar yýl
boyunca yaptýklarýnýn doðru olduðunu düþünüyor.
:13:00
Ya sen...Sen ne yapýyorsun?
:13:03
Bilmiyor musun?
:13:06
Güney Kensington'da bir berber
dükkaným var...Casa tindolini.
:13:11
Oh, bu günlerde bu ismi
kullanabiliyorsun, deðil mi?
:13:13
Ýnsanlar orayý dondurma dükkaný sanmýyorlar mý?
- Hayýr, genç kadýnlar...
:13:17
Farklý bir dokunuþ
bayanlarýn hoþuna gidiyor.
:13:20
Ýngilizce onlar için saðlýða aþýrý yararlý mý geliyor?
:13:22
Þey, evet, bu aslýnda pek þýk deðil.
:13:25
Latin atmosferi yaratmanýn
karþýlýðýný aldýðýmýzý gördük.
:13:30
Tabiki bunu Brighton'daki dükkanda daha da
abartarak sunuyoruz. Oradakiler fazla özenti deðil.
:13:33
Onlarýn yarýsýnýn Londra'da Latin
sevgilileri olduðunu mu söylemek istiyorsun?
:13:41
Ya sen nerede yaþýyorsun? Dükkanýn
üstünde mi, yanýnda mý, altýnda mý?
:13:46
Yakýnlarda bir ev kiraladým.
Oldukça uygun ve çekici bir ev.
:13:50
Aslýnda Georgian tarzýnda.
:13:52
Cenevre'den Georgian'a tek kuþakta geçiþ ha?
Hiç fena deðil.
:13:56
Ama Güney Kensington'da 18. yüzyýl
dönemine ait bir mimari deðerin