The Bonfire of the Vanities
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:30:03
Kabinleri plastikle kaplamak zorunda kaldýk.
Ýþiyorlar, pisliyorlar.

1:30:07
Her neyse, uçak pistten çýktý
ve bir sarsýntýyla kuma oturdu!

1:30:13
Sað kanadýn ucu kuma saplandý
ve daireler çizerek dönmeye baþladý.

1:30:18
Tam 360 derece. Kaným dondu.
Panik içindeydim!

1:30:22
Kabine bir baktým.
Ýçeride Araplar gayet sakin...

1:30:26
bavullarýný ve hayvanlarýný toparlayýp...
1:30:29
pencereden kanatlarýn üzerindeki
küçük bir aleve bakýyorlardý.

1:30:33
Sanki hiçbir þey olmamýþ gibi
kapýlarýn açýlmasýný bekliyorlardý!

1:30:36
O zaman benim kafama dank etti.
1:30:38
Adamlar bunu normal sanmýþtý!
1:30:42
Uçaðý böyle durdurursun iþte!
1:30:44
Kanadý kuma saplar,
durana kadar döndürürsün!

1:30:52
Daha önce hiç uçaða binmemiþlerdi ki!
Ne bilsinler?

1:30:56
Uçaðýn böyle indirildiðini sanmýþlardý!
1:31:15
Bayan Ruskin?
1:31:17
Ben Peter Fallow. Taziyelerimi iletmek isterim.
1:31:20
Çok naziksiniz.
1:31:22
Arthur'u tanýr mýydýnýz?
1:31:24
Aslýnda öldüðünde ona bayaðý yakýndým.
1:31:29
Burada olmadýðým için
kendimi defalarca hayýfladým.

1:31:34
Anladýðým kadarýyla
Sherman McCoy'un aþýðýsýnýz.

1:31:37
Efendim?
1:31:38
Ve o talihsiz kaza gecesinde de
arabayý siz kullanýyordunuz.

1:31:43
Sherman bunu size asla söylemezdi.
Bana o gece neler olduðunu anlatýn.

1:31:47
Dinle bakalým Bay Çükkafa.
1:31:49
Ben buraya kocamýn cenazesi için geldim.
Anlaþýldý mý?

1:31:53
Defol. Yok ol. Yýkýl.
1:31:59
Evet, evet, evet. Bu hikaye
her geçen gün daha da ilginçleþiyordu.


Önceki.
sonraki.