:51:02
Anaokulunda bir öðretmenim vardý,
Rahibe Grace.
:51:05
Bana onu hatýrlatýyorsun.
:51:09
Acaba bu iri, þiþman
Rahibe Grace olabilir mi?
:51:11
Hayýr, bu herhalde
:51:15
büyük, güzel Rahibe Grace'tir.
:51:24
Pekala. Grace olsun.
:51:29
Pekala. Grace'e.
:51:37
Mike, Peder Timothy bana neden
senin yardým etmeni istedi?
:51:42
Tim'e çok iyilik borçluyum.
Pek de uslu bir çocuk deðildim.
:51:46
Biraz sinirliydim.
:51:49
Öteki çocuklarý hep döverdim.
O beni düzeltti.
:51:52
Aslýnda o olmasaydý,
bir yerlerde hapiste olurdum.
:51:58
Ýkimizin de St Audrey's'de ortaya
çýkmasý sence de tuhaf deðil mi?
:52:02
Tuhaf deðil. Her zamanki
olaylardan biri. Bu bir tesadüf.
:52:09
Merak ediyorum.
:52:12
Neyi merak ediyorsun?
:52:18
Merak ediyorum da
Patates Prensi
:52:21
bizim yakamozlu bir göl etrafýnda
dolaþmamýzla ilgili ne düþünürdü.
:52:24
Çok anlayýþlý bir erkek
olduðundan eminim.
:52:29
Ayrýca belki de
Patates Prens diye biri yoktur.
:52:32
Belki de.
:52:36
- Çiseliyor.
- Bir þey yok.
:52:38
- Dans etmeyi hatýrlýyor musun?
- Bilmiyorum.
:52:42
- Benim çatýma çýkýp, bakalým.
- Çatýn mý?
:52:44
Çýktýðým hafýzasýný kaybetmiþ
tüm kadýnlarý oraya götürürüm.
:52:48
- Yaðmur yaðacak.
- Los Angeles'da hiç yaðmur yaðmaz.
:52:52
Bence yaðmur yaðacak.