Philadelphia
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:21:08
Bütün bu uzun yolculuklar boyunca,
hiç bir kadýn...

1:21:17
Yüzlerce, sýký çalýþan
zinde, genç, kullanýma hazýr adam...

1:21:22
Doðal dürtü ve arzularýnýn
doruklarýnda...

1:21:30
- Birþeyler olmuyor muydu?
- Ne gibi?

1:21:35
Aþaðýda oynaþan iki
denizci gibi.

1:21:40
Ýtiraz ediyorum.
1:21:44
Bir tane vardý.
1:21:47
- Ýtiraz ediyorum.
- Devam edin, Bay Miller.

1:21:52
Bir homoseksüel mi demek istiyorsunuz?
1:21:57
Farkedilmek için etrafta
salýnarak, çýplak gezinirdi. Hastaydý.

1:22:04
Ahlakýmýzý yok ediyordu.
Ne düþündüðümüzü ona söyledik.

1:22:12
- Ona bir mektup mu yazdýnýz?
- Kafasýný tuvalet deliðine soktuk.

1:22:19
Ona bir ders verdiniz. Beckett'ý iþten
kovarak öðrettiðiniz gibi.

1:22:27
- Bayan Benedict'in AIDS'li olduðunu
biliyordunuz?- Gizlemeye çalýþmamýþtý.

1:22:35
Öyleyse bir yara ve çürük
arasýndaki farký biliyordunuz?

1:22:40
Beckett bana, kendisine
bir top çarptýðýný söylemiþti.

1:22:44
Bayan Benedict'in hasta olduðunu
öðrenmek sizi nasýl etkiledi?

1:22:50
Ondan kaçýndýðýnýzý ve
red edildiðinizi söyledi.

1:22:57
Birþey hissetmiyorum ama içimde
Melissa gibilerinine acýyorum,


Önceki.
sonraki.