1:21:08
Bütün bu uzun yolculuklar boyunca,
hiç bir kadýn...
1:21:17
Yüzlerce, sýký çalýþan
zinde, genç, kullanýma hazýr adam...
1:21:22
Doðal dürtü ve arzularýnýn
doruklarýnda...
1:21:30
- Birþeyler olmuyor muydu?
- Ne gibi?
1:21:35
Aþaðýda oynaþan iki
denizci gibi.
1:21:40
Ýtiraz ediyorum.
1:21:44
Bir tane vardý.
1:21:47
- Ýtiraz ediyorum.
- Devam edin, Bay Miller.
1:21:52
Bir homoseksüel mi demek istiyorsunuz?
1:21:57
Farkedilmek için etrafta
salýnarak, çýplak gezinirdi. Hastaydý.
1:22:04
Ahlakýmýzý yok ediyordu.
Ne düþündüðümüzü ona söyledik.
1:22:12
- Ona bir mektup mu yazdýnýz?
- Kafasýný tuvalet deliðine soktuk.
1:22:19
Ona bir ders verdiniz. Beckett'ý iþten
kovarak öðrettiðiniz gibi.
1:22:27
- Bayan Benedict'in AIDS'li olduðunu
biliyordunuz?- Gizlemeye çalýþmamýþtý.
1:22:35
Öyleyse bir yara ve çürük
arasýndaki farký biliyordunuz?
1:22:40
Beckett bana, kendisine
bir top çarptýðýný söylemiþti.
1:22:44
Bayan Benedict'in hasta olduðunu
öðrenmek sizi nasýl etkiledi?
1:22:50
Ondan kaçýndýðýnýzý ve
red edildiðinizi söyledi.
1:22:57
Birþey hissetmiyorum ama içimde
Melissa gibilerinine acýyorum,