:39:01
Günaydýn.
:39:04
Yardýmcý olabilir miyim?
:39:05
Ben de bunu umuyorum.
:39:06
Bir oda istiyoruz lütfen.
:39:08
Boston'a doðru gidiyorduk.
:39:10
Meþhur, küçük kasabanýzda
bir mola versek...
:39:11
iyi olur diye
düþündük.
:39:14
Meþhur?
:39:15
Biliyorsunuz, tüm bu
Sutter Cane olaylarý yüzünden...
:39:18
Sut-Sutter..Kim?
:39:20
Cane. Buralarda bir yerlerden
geldiðini...
:39:24
ve zaman zaman kalmak
için döndüðünü duyduk.
:39:27
Cane diye birini
tanýmýyorum.
:39:31
Artýk buradan pek
fazla kiþi geçmiyor.
:39:35
Size anahtarlarýnýzý
getireyim.
:39:37
Kapora býrakmamý mý,
yoksa kredi kartý falan mý istersiniz?
:39:41
Oh, þehirliler.
:39:50
Styles,
eðer gördüðün þey buysa...
:39:53
sanýrým biraz...
rahatsýz edici olmalý.
:39:56
Benim de biraz
cesaretim kýrýlýrdý.
:39:57
Ama ne görürsen gör,
ne düþünürsen düþün...
:40:02
bir Sutter Cane hikayesinin
içinde yaþamýyoruz.
:40:06
Hepsi burada var.
:40:10
Kitaptaki Bayan Pickman
bir deliydi...
:40:12
kocasýný doðrayarak bir
lahana salatasýna çevirmiþti.
:40:15
Aþaðýda tanýþtýðýmýz
o yaþlý, tatlý þey...
:40:19
takma diþlerini kocasýnýn
birasýna düþürmekten...
:40:22
daha kötü bir þey
yapabilecek durumda deðil.
:40:25
Trent, bunun bir þaka
olduðunu düþündüðünü biliyorum.
:40:28
Sadece bir saniyeliðine
beni dinle lütfen.
:40:30
Ya Cane'in yazdýklarý
kurgu deðilse?
:40:33
Oh, Tanrý aþkýna.
:40:37
Bu, gerçeklik.
:40:39
Duydun mu?
:40:41
Gerçeklik.
:40:43
Þimdi, eðer söylediðin
doðruysa...
:40:45
pencereden baktýðýmýzda
tepelerinde altýn...
:40:48
mihraplar olan,
yedibuçuk metrelik...
:40:51
kuleleriyle, siyah bir
Bizans kilisesi görmeliyiz.
:40:53
Bak bakalým.
:40:56
Gördün mü?
Gerçeklik.
:40:58
Yeterince dikkatli okumamýþsýn.