:14:00
silah sýkýþtýracaðýndan
korkuyordu. Böyle bir þey...
:14:03
yapmamýzý istemiyordu.
-Sence King Benny için...
:14:05
çalýþmak iyi mi?
-Para veriyor.
:14:07
-Para veren cok kisi var.
-Ama öyle deðil.
:14:10
-Çoðu pederler, kürsüden vaaz
vermeyi sever. Peder Bobby'de...
:14:14
oyun oynarken vaaz vermeyi severdi.
-Ýyi atýþtý.
:14:19
-Sana resim dersi veren
bir yer buldum.
:14:22
-Oraya para veremem ki?
-Bir þey ödemen gerekmiyor.
:14:24
Öðretmenin benim bir dostum.
-Bilemiyorum. Belki zaman kaybýdýr.
:14:28
-Belki de ilk adým olur.
-Neyin ilk adýmý?
:14:31
-Hayatýný deðiþtirmenin.
-Ben seni buradan kurtarabilirim.
:14:34
-O zaman hepimizi kurtar.
-Oynayacak mýyýz, konuþacak mýyýz?
:14:39
-Size bir þey anlatmak istiyorum.
-Cüzamlý olayý anlatma.
:14:42
Onun yüzünden kabus görüyorum.
-Hayýr, cüzam falan yok.
:14:45
Michelangelo hakkýnda. O da
sizin gibi fakirdi. Bir ressamdý.
:14:48
Onu çalýþtýran papaydý.
Papa ona iyi para veriyordu.
:14:53
-Peki papa onu niye çalýþtýrdý?
-Çünkü, Roma'daki kilisenin...
:14:57
tavanýný en güzel boyayabilen
adamý calýstýrmak istemisti.
:15:00
-Ama sanki bu iyi bir iþ deðildi.
-Michelangelo memnundu. Çünkü o...
:15:04
o kadar parayý hayatýnda
kazanamazdý. Çok para kazanýyordu.
:15:08
Hem bu sekilde babasýnýn
borcunu da ödeyebilirdi.
:15:11
-Babasý ne yapardý?
-O fakir biriydi.
:15:14
Birkaç keçisi, kuzusu falan vardý.
-Keci mi?
:15:16
-Tavuk falan! Neyse artýk.
-Tavuk mu?
:15:19
-Ne olduðunu biliyor musunuz?
-Ne?
:15:22
-O tavaný öyle bir boyadý ki,
bunu kimse unutamadý.
:15:26
Sanki Tanrý ona yardým etmiþti.
-Borclarýný ödedi mi?
:15:29
-Hem de hepsini.
-Tavaný ne kadar zamanda boyadý?
:15:32
-Dokuz senede.
-Dokuz sene mi?
:15:35
-Büyük bir tavandýr.
-Bir Porto Riko'lu bütün...
:15:37
apartmanýmýzý iki
haftada boyamýþtý.
:15:40
-Ben sizleri ne
yapacaðým böyle?
:15:43
-Bize bir boyama iþi ver,
gerisine karýþma.
:15:46
-Onun ne olduðunu biliyor
musunuz? Sistine Kilisesi.
:15:48
-16'ncý Kilise mi?
-Sistine Kilisesi.
:15:50
-Diðer on beþini
kim boyadý?
:15:53
''1 967 Kýsý''
:15:58
Mahallenin dýsýnda olanlar
bizi ilgilendirmiyordu.