1:05:00
Bunu birde Begbie'ye anlatmaya çalýþýn.
1:05:03
Bak, ben götçü deðilim, bu kadar.
1:05:05
Hadi,
belkide güzel bir þeydir.
1:05:11
Þimdi beni iyi dinle,
seni bok parçasý.
1:05:14
Þakanýn da bir sýnýrý vardýr.
Eðer bunu bir daha ima edersen,
taþþaklarýný keserim.
1:05:18
Anladýn mý?
1:05:25
Onu son gördüðümden beri...
1:05:27
Sick Boy çok deðiþmiþti.
Ýçindeki pezevengi ve uyuþturucu
satýcýsýný keþfetmiþti...
1:05:30
ve burada bunun iþ ve zevki
bir araya getirdiðinden söz ediyordu...
1:05:32
bana devamlý olarak,
büyük bir uyuþturucu iþinin...
1:05:36
onu bir gün zengin
edeceðini söylüyordu.
1:05:45
Patatesler çok güzel.
1:05:47
Bunu yaptýðýna inanamýyorum.
1:05:51
Ýyi paraya sattým.
Rents, paraya ihtiyacým var.
1:05:57
O benim televizyonumdu!
1:05:58
Tanrým, bu kadar alýnacaðýný bilsem...
1:06:01
kendimi o kadar zahmete sokmazdým.
1:06:06
Herneyse gitti iþte.
1:06:09
Yemiyecek misin?
1:06:16
Pasaportun var mý?
1:06:18
Neden?
1:06:20
Bir adamla tanýþtým.
1:06:22
Bir genelev iþletiyor.
1:06:24
Bir sürü müþterisi var.
1:06:26
Ýngiliz pasaportlarýný
yabancýlara satýyor.
1:06:30
Ýyi para kazanýrsýn.
1:06:31
Peki neden pasaportumu
satmak isteyeyim?
1:06:38
Sadece bir öneriydi.
1:06:41
Onlardan kurtulmak zorundaydým.
1:06:43
Sick Boy o bahsettiði uyuþturucu iþini
yapmadý ve dolayýsýyla zengin olamadý.
1:06:46
O ve Begbie, bütün gün evimde
oturup, çalacak bir þeyler aradýlar.
1:06:50
Onlara Londra'da en çok istenen
mallardan birini önermeye karar verdim.