:18:04
Kütüphane aðý mý. Þimdi de beni mi
geliþtirmeye çalýþýyorsun?
:18:07
Hayýr.
:18:10
Ben sadece...
Senin anladýðýný sanmýyorum.
:18:13
Sen olsan olsan, o eski tipik
üniversite sporcularýndan olursun.
:18:17
Biliyorsun, ilçe savcýlýðý
bürosunda, rahat rahat oturursun...
:18:19
tabi onlar oynadýðýn lig
maçlarýný kaçýrmadýðý müddetçe.
:18:22
Bu doðru. Ben sadece bu
yolda devam edersen,
:18:26
senin onlarýn gözünde fýrýldak birinden
öte birþey olamayacaðýný düþünüyorum.
:18:28
Tatlým, ben oynamadým bile.
:18:32
Tamam.
:18:35
Sonra görüþürüz.
:18:44
Oh.
:18:46
- Hey, tatlým, yarýn
cipini alabilir miyim?
- Tabi, nereye gideceksin?
:18:50
Þey, Solucan hapisten çýkýyor.
Onu alacaktým.
:18:53
Yarýn mý.
Bu çok güzel.
:18:56
Orada olacaðýma
söz verdim, tatlým.
:18:58
Solucan. "Solucan" diye birini
hala tanýdýðýna inanamýyorum
:19:02
O kardeþim gibidir.
:19:06
Lanet olsun.
Ben oynamamýþtým bile.
:19:10
Solucan'ý Jersey'deki Dwight Inglewood Eðitim
Akademisi'nde karþýladým.
:19:14
Oraya giden ve bir güvenlik
fonu bile olmayan tek çocuk ikimizdik.
:19:17
Babamýn bürosu oradaydý.
Kapýsýnda "Sorumlu" yazýyordu.
:19:20
Beni alma sebebi
buydu.
:19:26
- Pof!
:19:32
W öyleydi, týpký,
senin müthiþ finalin miydi neydi?
:19:35
- Aþaðýlýk herif!
- Oynama þeklin bana
fazla seçenek býrakmadý.
:19:38
O lanet bahisleri bana karþý
dördüncü kez oynadýn.
:19:41
Hayýr hayýr hayýr.
:19:43
Dowling üç el önce onu almýþtý, ve
iki el önce ben de siyah Maria'yý,
:19:46
bu yüzden seni mýzmýzlanýrken
duymak istemiyorum, tamam mý?
:19:48
- Tabi, ama o elde ayý bulmuþtu, deðil mi?
- Evet, onu gördüm.
:19:51
- Yani sana ipucu verdi.
- Þimdi... tamam, haklýsýn.
:19:55
Bizden çarptýðýn sigaralarla buradan
böylece gidemezsin, Solucan.
:19:58
Kuralý biliyorsun, deðil mi? Onlarý
içmeyeceðim. Onlar dolabýmda duracak.