1:09:01
Bitti, lordum.
1:09:04
Arkadan biraz daralttým.
1:09:06
Daha geniþ apoletler,
altýn rengi þeritler diktim.
1:09:09
-Bu bir at battaniyesi.
-Bilmiyorum, lordum.
1:09:12
Gerçekten çok þýk.
1:09:14
-Çok þýk, lordum.
-Pekala. Þýk bir at battaniyesi.
1:09:19
Albay Tavington, altý hafta oldu...
1:09:22
...neden hala Kuzey
Carolina'da deðil de...
1:09:25
...Güney Carolina'da bir balodayým?
1:09:28
Önce eþyalarým çalýndý.
1:09:29
Onca emek verdiðim
günlüðüm de içindeydi.
1:09:33
Sonra Charles Town'a kadar bütün
köprü ve gemilerin yarýsý yakýldý.
1:09:36
Malzemelerimizi milislerden
koruyamýyorsan...
1:09:39
...nizami ordu ya da Fransýzlardan
nasýl koruyacaksýn?
1:09:43
Asker gibi savaþmýyorlar.
Bunlarý bulamýyoruz.
1:09:46
Albay, onlar milis.
1:09:49
Elleri dirgenli çiftçiler!
1:09:52
Korkarým bundan öteler.
1:09:54
Kumandanlarý þu hayalet sayesinde.
1:09:57
Hayalet, hayalet, hayalet.
1:10:01
Onu sen yarattýn, albay.
1:10:04
Zulmün, onun yandaþýný artýrdý.
1:10:06
Yoksa o hayalet çoktan yok olur...
1:10:08
...ben de Kuzey Carolina'da olurdum!
1:10:11
Savunma taktiðim...
1:10:12
Yeter! Yeter!
1:10:15
Ýyi bir askersin.
Büyük farkla en iyisi.
1:10:20
At battaniyesini ver.
1:10:25
O'Hara, levazým gemimiz gelmiþ.
1:10:28
Evet lordum, geldi.
1:10:30
Niye hala bu paçavrayý giyiyorum?
1:10:33
Yeni gardrobunuz gemide, ancak...
1:10:36
...Albay Tavington önce silah ve
mühimmatý indirmemizi istedi.
1:10:40
Þu anda indiriyorlar.
1:10:52
Bu renk sana yakýþtý.
1:10:55
Kokuyor.
1:10:59
Ýçinde bir ceset vardý.