:52:02
-Ve katilin de gittiði bir restoran.
-Evet.
:52:05
Bu soygundan çok,
takip edip öldürmek gibi.
:52:08
Size karþý dürüst davranacaðým, bu
davada katilin amacýnýn soygun olup
olmadýðýna pek deðiliz.
:52:14
Eþyalarýný size teslim ettiklerinde,
kayýp bir þey var mýydý?
:52:18
Eksik bir þey var mýydý?
Yüzük, saat gibi?
:52:21
Hayýr.
:52:23
Öldürülmeden iki hafta önce Valley'e
gitmediðine emin misiniz?
:52:28
Hayýr, bir aydýr Kuzey
California'da, su kemeri yapýyordu.
:52:32
Ve kocam iþten arta kalan zamanlarýný
benimle evde geçirir.
:52:37
-Arabasý bu mu?
-Evet.
:52:41
Arabada özel eþyasý var mý?
:52:44
Konsolda bir fotoðraf var.
:52:46
-Hala orada mý?
-Bilmiyorum. Düþünmem lazým.
:52:49
Arabayý polisler getirmiþti.
Ben arabada deðildim.
:52:53
Bakabilir miyim...?
:53:03
Ýþte.
:53:05
Burada, evet.
:53:07
Kocanýzýn bundan baþka süs
eþyasý var mýydý?
:53:10
Hayýr.
:53:13
Kocanýzýn alýþkanlýklarýnýn bir
listesini yapabilir misiniz?
:53:17
-Güneþ gözlüðü.
-Ne?
:53:19
Dikiz aynasýnda asýlý dururdu.
Gözlüðü kayýp.
:53:24
Gözlüðü nasýl bir þeydi?
:53:25
Wayfarers markaydý.
Yýllardýr onu kullanýyordu.
:53:29
-Wayfarers mi?
-Sizce bu ne anlama geliyor?
:53:32
Size bu ne anlama
geliyor diye sordum?
:53:36
Hiçbir anlamý yok.
:53:38
Teþekkürler, Bayan Cordell.
Bir þey bulursam sizi arayacaðým.
:53:47
Sakin ol, Mac. Sorun ne?
:53:52
-Ýyi misin?
-Evet, iyiyim.
:53:57
Katili gördüm, Buddy.