:46:02
Evet, tek istedikleri ülkelerine
hizmet etmek...
:46:05
- ...ve senin gibi g*tleri korumaktý !
- Oh, buna baþlama bile.
:46:09
Benimle propaganda
posterleri gibi konuþma...
:46:12
- ...çünkü ben görevimi yaptým !
- Evet, lütfen. Oh, evet.
:46:16
- Ve baþaramadýn !
- Evet.
:46:20
Sen de bir zamanalr benim gibiydin.
Þeref ve göreve...
:46:24
...ve birþeyleri deðiþtirebileceðine
inanýyordun. Dediðin bu deðilmiydi ?
:46:27
- Numaraný almaya çalýþýyordum.
- 334-5644.
:46:33
- Teþekkür ederim.
- Ýnanýyordun. Gözlerinde gördüm.
:46:37
Ýnanýyordun ve o çocuklarda inanýyordu.
Artýk hikayelerini asla anlatamayacaklar.
:46:42
West 'in nasýl senin anlattýðýn gibi bir
canavar olduðunu anlatamayacaklar.
:46:47
Gitmemi istediðini sanýyordum.
:46:50
Alýþtým sana.
:46:52
Bak, Ýçeri gidip,
Kendall ve...
:46:55
...Dunbar 'la konuþacaðým, ve neler
olduðunu anlamaya çalýþacaðým...
:46:59
...çünkü neler olduðunu umursuyorum
ve senin de umursadýðýný biliyorum.
:47:06
- ' 'West 'i ben vurmadým. ' '
- Ne ?
:47:11
Dunbar böyle dedi. ' 'West 'i ben
vurmadým. ' ' West vurulmadý.
:47:16
Kendall fosforlu bir
bombayla yandýðýný söylemiþti.
:47:19
Dunbar cesedi hiç görmedi.
:47:32
Hey, bak, özür dilerim.
:47:40
- West 'in cesedini gördün mü ?
- Elbette, gördüm.
:47:43
- Nerede ?
- Nehir yataðýnda.
:47:47
- Ve vurulmuþtu ?
- Evet.
:47:49
Ya fosforlu el bombasýndan
ne haber ?
:47:52
Bir tane atýldý, evet, ama West 'e
dokunmadý. Bunu bildiðinizi sanýyordum.
:47:57
Anlat.