Bringing Down the House
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:09:00
Öyle mi? Her neyse, aslýnda
çalýþma odasý daha yakýn --

1:09:04
Masanýz çok davetkar gözüküyor.
1:09:07
Evet. Bu kadar küçük
olmasý çok kötü.

1:09:10
Küçük mü?
1:09:12
Þey, aslýnda,
büyük, deðil mi?

1:09:14
Bu büyük bir masa, yani...
1:09:16
bir kiþilik daha yer vardýr.
1:09:18
Þey, sizi zorlamýþ olmazsam...
1:09:21
Oh...oh.
1:09:23
Þey, izin verin de gidip
yeterince yemek var mý bir bakayým.

1:09:25
Be- Ben emin deðilim,
1:09:27
çünkü, bu , aslýnda,
þey gecesi

1:09:29
Yiminum, yani, eee,
þey bayramý--

1:09:33
beyazlarýn çok az
yedikleri bayram,

1:09:35
çünkü bu gecede Tanrý
yeryüzüne inmiþ,

1:09:37
ve yiyecekleri daðýtmýþ,
1:09:38
ve o kadar çok yiyecek varmýþ ki,
o ''Hayýr'' demiþ.

1:09:40
Ve böylece,
küçük bir porsiyon almýþ,

1:09:42
ve bu yüzden
yeterince yemek olmayabilir.

1:09:45
Bu yüzden, ben gidip Tanrý'nýn
ne diyeceðini bir kontrol edeceðim.

1:09:48
Sadece bir saniye.
1:09:50
Buraya gel, William.
1:09:51
Hey, buraya gel.
Acýktýn mý?

1:09:56
Charlene...
1:09:58
Eðer bir iyiliðe ihtiyacým varsa,
o an þimdidir.

1:10:00
Tamamdýr, bebek.
Ne istersen.

1:10:01
Oh, saðol!
1:10:13
Bayan Arness?
1:10:15
Evet? Evet.
1:10:18
Ailem ve ben sizi yemeðe
davet etmekten mutluluk duyarýz.

1:10:21
Evet.
1:10:22
Þey, pekala.
Bunu beklemiyordum.

1:10:24
Ama eðer ýsrar ederseniz.
1:10:26
Ve sonra kontratlarý imzalayabiliriz.
1:10:28
Elbette.
1:10:29
Yemek hazýr.
1:10:33
Ben Güney'de büyüdüm, biliyorsunuz.
1:10:36
Bu tam bizim lvy'nin jambalaya
yemeði gibi kokuyor.

1:10:39
O harika bir aþçýydý.
1:10:42
Ona hiçbir þey ödemezdik,
elbette, bilirsiniz.

1:10:45
Ama, o zamanlar, insanlarýn
hizmet standartlarý vardý.

1:10:48
Ve, elbette, lvy
1:10:51
servisin soldan yapýlýp,
tabaklarýn saðdan topladýðýný bilirdi.

1:10:59
Durmayýn...

Önceki.
sonraki.