:59:00
neden bundan söz ediyorsun?
bana iþkence etmek için mi?
:59:03
bundan söz ediyorum çünkü
yalnýz dönmek istemiyorum.
:59:11
birinin seninle gelmesini mi istiyorsun?
-evet.
:59:13
ama bunu istiyorsa.
onu kaçýramam.
:59:16
kaçýrýrdým ama havayollarý son zamanlarda
fazla bagaj konusunda kýsýtlamalara gitti.
:59:20
zor kullanman gerekmezse ve bu kiþi
kendi arzusuyla gelmek isterse...
:59:27
...seninle gitmesini ister misin?
:59:29
hayatýnda onu çok meþgul eden
baþka iþler yoksa, evet.
:59:36
o kiþi çok çabalarsa senin programýna
uymanýn bir yolunu bulacaðýndan eminim.
:59:42
sahi mi?
:59:56
ne var?
-havuzun yanýndaki kadýný gördün mü?
1:00:00
tanrým, bu kadýn ne yaptýðýný sanýyor?
-Hayýr, sigarasýndan söz etmiyorum.
1:00:05
o vera. colin'i aramak için geri döndü.
1:00:08
bu bizi ilgilendirmez.
1:00:11
Fisher, sen bile fark etmiþ olmalýsýn.
1:00:14
11 numaradaki anglo-amerikan
iliþkisi had safhada devam ediyor.
1:00:19
bunu duymuþtum. evet joanie.
1:00:22
mandy bu haftanýn alýþveriþiyle
colin'in odasýna geldiði zaman...
1:00:27
...havuz kan içinde kalacak.
1:00:30
ve motelin etrafý sarý renkli
polis kordunuyla sarýlacak.
1:00:33
ve "hope herald"ýn ön
sayfasýna manþet olacaðýz.
1:00:36
belki o zaman bunun bizi
ilgilendirdiðini düþünebilirsin.
1:00:40
o kadýndan kurtul.
1:00:50
korkarým burasý sigara içilmeyen bölge.
1:00:54
neresi? amerika mý?
1:00:56
adým Fisher, bu motelin
müdür yardýmcýsýyým.
1:00:58
oh, burayý birden fazla
kiþi mi iþletiyor?