1:02:00
bu iþ bitmeli vera. sen amerika'da olmamalýsýn
ben de senin odanda olmamalýyým.
1:02:05
kendimi arkadan
hançerlenmiþ gibi hissediyorum.
1:02:09
oyun oynamayý býrakýp eski
hayatýmýza dönemez miyiz?
1:02:13
arabama binip new york'a gidelim.
ilk uçaða atlayýp londra'ya dönelim.
1:02:18
hadi eve gidelim.
-bunun için fazla yorgun düþtük.
1:02:20
mandy ile olmak bana bir þeyi öðretti.
1:02:24
mandy'den bir þey mi öðrendin?
1:02:27
seninle ben yýllardýr sevgili deðiliz.
daha çok kardeþ gibiyiz.
1:02:32
bir çiftten daha öteyiz. biz...
-bir enstitüyüz. çok doðru.
1:02:36
birbirimize kenetlenmiþiz.
Marks and spencer gibi.
1:02:41
ya da yemekle lanet olasýca aðzýmýz gibi.
1:02:44
yýllardýr suyun üstünde yürüyoruz ve bu iyi
bir þey deðil. hayat bunun için çok kýsa.
1:02:49
seni bir daha görmek
istemediðimi söylemiyorum.
1:02:53
biliyor musun, o faksta karþýlýklý
etkileþimden söz ediyordun.
1:02:59
çok doðru. arkadaþ olarak kalabiliriz.
1:03:01
iliþkimiz delinmemeli.
-kesinlikle.
1:03:05
oh Tanrým.
1:03:08
iliþkimizi gerçekten delmeni istiyorum.
1:03:12
hayýr vera. bu olmaz.
1:03:15
inan bana hayatýnda baþka þeyler de bulacaksýn.
benim bulduðum gibi. heyecan verici þeyler.
1:03:20
venedik gibi mi?
venedik'i hatýrlýyor musun colin?
1:03:25
vee, iliþkimiz konusunda
bundan daha net olamam.
1:03:29
hayýr. biraz sonra buradan gideceðim.
1:03:33
bunu ne zaman aldýn?
1:03:36
buna dayanamadýðýmý bilirsin vera.
1:03:39
bacaklarýnýn gevþediðini hissedebiliyorum.
1:03:55
unutulmaz bir an gibi görünüyor.
1:03:59
nihayet vedalaþacaðýz.
-yapma colin.