:07:01
Ýþe geç kalýyorsun,
demeye çalýþýyorum.
:07:04
Nasýl oldu da ölüm ilanlarý
yazmaya baþladýn?
:07:07
Yazar olmayý hayal ediyordum
ama fikir bulamýyordum.
:07:11
Ne diyorum ben,
yeteneðim yoktu.
:07:14
O yüzden ölüm ilaný yazamaya baþladým.
Bu iþ gazeteciliðin Sibirya'sýdýr.
:07:19
Bana ne yaptýðýný anlat. Seni Sibirya'da
hayal etmek istiyorum. -Gerçekten mi?
:07:25
Buna ölüm ilanlarý
sayfasý diyoruz.
:07:30
Bay Evis, ben, Graham ve Harry.
:07:34
Ýþe gidebilirsem...bilmek
istediðinden emin misin?
:07:39
Ama eðer önemli biri öldüyse,
derin dondurucuya gideriz.
:07:47
Bu tüm ölüm ilanlarýnýn tutulduðu bilgisayar
dosyasý. Oradan ölünün hikayesini buluruz.
:07:53
Ýnsanlarýn ölüm ilanlarý hala hayattalarken
mi yazýlýyor? -Bazýlarýnýn.
:07:59
Sonra Harry editör olarak kiminle
buluþacaðýmýza karar veriyor...
:08:02
...telefonlar edip gerçekleri kontrol
ediyoruz. 6'da bilgisayar baþýnda...
:08:06
...toplanýp ertesi günkü sayfaya
bakýyoruz. Son deðiþiklikleri yapýyoruz.
:08:12
Bazý hüsnütabirler kullanýyoruz.
- Mesela? - Neþeli bir adamdý...
:08:20
...alkolikti, demek. Mahremiyete
önem verirdi..
:08:26
...eþcinsel, mahremiyetinin tadýný
çýkarýrdý, parti kraliçesi demek.
:08:31
Benim hüsnütabirim ne olurdu?
:08:34
- Yatýþtýrýcýydý.
- Bu hüsnütabir deðil.
:08:38
Evet, öyle.
:08:48
- New York'ta ne yapýyorsun?
- Bilirsin iþte.
:08:55
Hayýr, bilmiyorum.
Ne yapýyordun?
:08:58
- Okuyor muydun?
- Striptiz yapýyordum.