:47:01
Þimdi, bu durum sizin beraberce yaptýðýnýz
þeylerin deðerini düþürür mü?
:47:03
- Tüm bunlarý yalana mý çýkarýr?
- Evet.
:47:05
- Neden?
- Çünkü ihmaller ihanettir.
:47:10
- Ýhmaller...
- Ýhanettir. Onlar ihanettir.
:47:16
- Bu senin cep telefonun mu?
- Benimki ýslýk gibi öter.
:47:18
Hey, sen. Ben Joyce Moore.
Bip sesinden sonra konuþ.
:47:23
Ne? Bilgisayar Joyce mu dedi?
:47:26
- Sen ne yaptýn?
- Hiçbir þey! Burada duruyordum.
:47:30
Hey, Derek'in telefonu. Neyi,
ne zaman yapacaðýný biliyorsun.
:47:34
Derek, orada mýsýn? Ben Joyce.
Arayan bilgilerinde senin telefon ettiðin görülüyor.
:47:38
Neden telefonu kapadýn? Geçen haftadan
beri aramaný bekliyordum.
:47:42
- Ne?
- Pekâlâ. Bana bir çaðrý býrak.
:47:44
Eðer evde deðilsem, cep telefonumu dene. Bu arada,
Herkes senin þakaný sevdi. Hoþça kal.
:47:51
Þakasý mý?
:47:52
Ne þakasý?
:47:55
Derek þaka yapamaz ki.
Kimse onun komik olduðunu düþünmez.
:47:58
O komik biri deðil.
Bu ne demek oluyor?
:48:00
Sanýrým demek oluyor ki
o kýz tarih olmamýþ.
:48:04
Her zaman böyle mi bu?
:48:06
Hey, Derek'in telefonu. Neyi,
ne zaman yapacaðýný biliyorsun.
:48:10
Derek bu. Mesajlarý kontrol
ediyor. Joyce'u duyacak.
:48:14
- Sil onu! Parça parça et! Bir þeyler yap!
- Nasýl? Ne yapacaðým?
:48:19
Mahvet onu.
Tamam. Tamam!
:48:26
Derek...
:48:30
- Ýyi! Ýþte!
- Evet!
:48:38
Ne?
:48:40
Hokey sopasýyla telesekreteri
parça parça ettim.
:48:44
Seninle gurur duyuyorum!
:48:46
Onun ihtiyacý olan numaralar
vardý makinede ve ben...
:48:49
Onu parça parça ettim.
Onu parça parça ettim.
:48:54
Tanrý beni cezalandýrýyor.
:48:56
Seni duyuyorum, Tanrým. Þimdi durabilirsin.