:08:00
-Seni görmek çok güzel.
-Seni de.
:08:02
Merhaba.
:08:07
Baba, bu niþanlým Susannah.
:08:14
-Memnun oldum.
-O þeref bana ait.
:08:18
Ve bu da Alfred.
:08:23
-Köpeðiniz küçük haným.
-Saðolun.
:08:25
Bu bir at!
:08:27
Garip görünüþlü bir hayvan.
:08:28
Bu Finn. Yarýþmada birinci olmuþtu.
:08:31
Demek ilginç görünüþlü köpekleri
seviyorsunuz.
:08:34
Hem de çok Bay Ludlow.
:08:37
Lütfen, bana Susannah de.
:08:40
-Bu da bizim Alfred iþte.
-Kapa çeneni.
:08:43
Tristan nerede?
:08:45
Bir yerlere gitti. Onu bilirsin.
:08:47
Bu akþam eve gelip sizinle birlikte olacak,
yoksa ben ona sorarým.
:08:53
Yolculuðunuz iyi geçti mi?
:09:00
Çok güzel bir kýz William.
:09:03
Ama korkarým, ailesini kaybetmek
onu kýrýlgan biri yapmýþ.
:09:08
Bazen bu dünyada çok yalnýzlýk çektiðini
düþünüyorum.
:09:13
Ama artýk kendine yeni bir aile buldu,
deðil mi?
:09:16
Almanya,
Hýrvatistan'daki kargaþadan yararlanarak...
:09:19
tüm uygar dünyayý tehdit eden...
:09:22
Samuel! Bu dünyanýn iþlerini tartýþýrken
''uygar'' kelimesine hiç yer yok.
:09:28
Annem, sosyal reformculara
yakýnlýk duyduðunu söylemiþti.
:09:33
-Bu bir hastalýkmýþ gibi konuþuyorsun!
-Hayýr, tam tersi. Sana tamamen katýlýyorum.
:09:37
Anneniz bana Býçak Yarasý'ndan bahsetti.
Büyük bir savaþçýymýþ galiba.
:09:41
Evet. Kanýt olarak bir yerlerde
bir torba kafa derisi saklýyor.
:09:45
Ama endiþelenme, artýk babama sadýk.
:09:50
Daha doðrusu, birbirlerine sadýklar.
:09:52
-Ýngilizce konuþabiliyor mu?
-Býçak mý? Ýngilizce mi?
:09:55
Ýngilizce konuþarak kendini alçaltmaz.
Deðil mi Býçak?